ana sayfa hakkımda şiirlerim yorumlar
1
2
3
4
5
tüm yazılarım
facebook | Hatice OLGUN Twitter | Hatice OLGUN
Ana Sayfa
Menü
Öz Geçmiş
Yazılarım
Çizimlerim
Şiirlerim
Fotoğraf Galerisi
Haber & Söyleşi
Yazarlardan
Yorumlar
Bana Ulaşın
Yazılarım / Güle Güle Pembe.. « geri
Ve Pembe Hanım gidiyordu... Bütün pembelerini topluyordu odamızdan. Pembe kazağını, pembe bağcıklı ayakkabısını, pembe çiçekli şapkasını, pembe kaplı kitabını... Fuşya yaldızlı elbise dolabını, parlak taşlarla bezeli- pembe çerçeveli el aynasını, şeker pembesi tüylü tokalarını ve ultra lüks- pembe tuvalet kağıdını hatta... "Ne yaptın böyle, bana hiç pembe bırakmadın!" dedim, griden siyaha dönük odama bakarak. "Ciddiyet istiyordun, al sana bol ciddiyet!" dedi, çoktandır gizlediğini düşündüren ve artık açığa çıkmasında mahsur görmediği hissedilen, Yularından yeni çözülmüş "bakiye hırs"la...

Şıp sevdi, vurdum duymaz, lakayt, ciddiye almaz, aymaz, akıllanmaz!..

Bunlarla suçlardım ben onu...  "Bir de kindarlık mı çıktı bunca paylaşımdan sonra?" dedim. "Biriktirdin biriktirdin de epeydir, şimdi kendinden bir zerre bırakmayarak mı cezalandırıyorsun sence?"

Hiç üzmedi kendini. Güldü ve pembe sakızını patlattı önce... Zerre acele etmeden pembe ojelerini sürdü- üfledi- kuruttu ve seyretti... Aynada kendine (sağdan- soldan- her bir açıdan) defalarca bakarak pembe allığını yeniledi...

Az boyalı TRT spikeri kaldı köşedeki siyah- beyaz televizyonda bana..

Sis- pus haberleri kaldı radyoda... Üçüncü sayfa cinayetleriyle tatsız borsa rakamları kaldı, rastgele açılmış gazete sayfasında...

Ağlayan çocuk kaldı Kemalettin Tuğcu romanında, "Sefiller" kaldı kitaplığın diğer ucunda ve bir de işaret parmağıyla "sus" işareti yapan hemşire kız (resmi) kaldı duvarda...

Ben "sus"tum, o "hayat harikulade" dedi pembe şuhluktaki bir kahkahayla...

***

Bu kadar basit mi yani?

Hayatta her şey; biraz pembe allık, pembe kenarlı bir ayna ve pembeli sair eşya kadar keyifli mi yalnızca?

Hem öteki renkler ne olacak? Mesela lacivert hırslar, koyu kahve sorumluluklar, gri kırgınlıklar, siyah- beyaz yaşanılmışlıklar ve de haki çerçeveli antika aynalar kimin için?

Ve Allah aşkına ben bununla mı yaşamışım yıllarca? Buna mı inanmışım, her danıştığımda? Bunun masallarını dinlemiş çocukken ve bunun penceresinden mi bakmışım yıllarca?

Giderken gösterdi yüzünü zaten iyice. Bir küçük "pembe" bırakıp "al, bu da senin hakkın!" demedi bile.

Şımarıktı, vefasızdı, saygısızdı ve hatta (dünya yansa o) kaygısızdı...

***

Durmasın, gitsin şimdi!

Grilerime acısın dursun, kahverengilerimle varsın alay etsin.

Neftiyi "zevksiz",  hakiyi "sıkıcı" bilsin. "Siyah"ı tümden lanetlesin. Beyaza "pembe puantiyeler eklenirse belki belki" desin.. Ne derse desin!

Ben konuşmak istemem... Hem alnımın derisi çatlar da onun tek bir kelimemi anlayacağını da zannetmem.

Yani biri anlatsın ilk gördüğünde ona... Sabrı, feri, ikna kabiliyeti yerli yerinde olan biri denesin en azından bir defa.. Denesin ve anlatsın, dünyanın "pembe"den ibaret olmadığını...

Anlatsın kahverenginin sabrını, lacivertin ciddiyetini.. Hakinin vefasını, neftinin ağırlığını.. Beyazın saflığını, siyahın ulu orta anlatmadıklarını...

O varsın inanmasın. Bu sene de pembeye boyasın panjurlarını.. Bu gün de pembe yapsın makyajını.. Bu gece de pembe yastığında uyusun, pembeler süslesin bir kere daha rüyalarını...

Bize onun "dikenli" diye beğenmediği bir tek gülün, "pembe"yi hiç de aratmayan "yavru ağzı" tevazusu yeter de artar bile.

Koklarız, seyrederiz, bakar- severiz... Ve ne vakit biraz emeksiz keyifle- biraz şeker pembesi arayacak olsa gözlerimiz... Pembe Hanım'ın süslü sevgisizliğini hatırlar,

"Pembe" den kifayetsizliğimize şükrederiz :)
Yorum Yazın Tüm Yorumlar
Güvenlik
Galeri
Sayfanın tüm hakları Hatice OLGUN’a aittir. 2015 ©
ana sayfa | hakkımda | fotoğraf galerisi | çizimlerim | şiirler | haber & söyleşi | yazılarım | yazarlardan | Yorumlar | bana ulaşın KA İnternet Bilişim Teknolojileri Tic. Ltd. Şti.