ana sayfa hakkımda şiirlerim yorumlar
1
2
3
4
5
tüm yazılarım
facebook | Hatice OLGUN Twitter | Hatice OLGUN
Ana Sayfa
Menü
Öz Geçmiş
Yazılarım
Çizimlerim
Şiirlerim
Fotoğraf Galerisi
Haber & Söyleşi
Yazarlardan
Yorumlar
Bana Ulaşın
Yazılarım / Azrail Erkek Mi? « geri
Peki şimdi biz ne yapalım? Oturup birbirimize nasıl dayak yediğimizi mi anlatalım? Oturup da, bir erkek tarafından dövülmenin... kafana, beline, gözüne aşağılık darbeler yemenin hissettirdiklerini mi yazalım... salyalı bir erkek yüzünün akla kazınmış iğrenç fotoğrafını mı ifşa edelim? ve buna şahit olan çocuğumuzun beyninde hala tap tazecik durduğunu görebildiğimiz acıyı yeniden mi deşeleyelim? Hayır, bir işe yaramaz. En iyisi beraberce oturup, toplumsal bir yaraya akıllıca çözümler düşünelim. Mümkünse hep beraber!

Aynada böyle heybetli durduğuna,

"Erkeğim" diye diye, sağa sola esip kükrediğine- yağıp gürlediğine bakma şimdi..

Savrulan yumruğuna- bileğine- öldüren tekmene de aldanma, zira mercimek tanesi kadardın serüvenin bir kadın bedeninde başladığında.

İlkin rahmine tutundun bir kadının, sonra meme ucuna... Sonra eline, eteğine, çorbasına tutundun. Hiç bilmediğin zamanlarda duasına tutundun.

Hiç bitmedi tutunman, bedenler ve tutunma şekillerin değişti sadece. Zira sonraki zamanlarda da; başka kadınların çorbasına, duasına, aşına ve aşkına tutundun. 

Ve ne zaman ki şiddeti öğrendin, tutup incittin- örseledin- bereledin bir kadını...

O gün, tutunduğun dalı kendin kestin.

***

Bir kadın daha öldü, "azrail"i erkekti.

Konya'da bir erkek tarafından öldüresiye dövülen ve kafasına aldığı darbeler yüzünden beyin kanaması geçiren Meral Tahta' da yaşamını kaybetti.

Dün sabah saatlerinde 45 günlük hayata tutunma mücadelesini kaybederek ve belki de 10 yaşındaki küçük kızını kendi kaderinden uzak tutmak için artık elinden hiç bir şey gelmeyerek...

Yalnızca o mu? Daha bir kaç gün önce evde yoğurt kalmadığı bahanesiyle (yirmi yıllık kocası tarafından) öldürülen kadını mı anlatalım?

Bir türlü önleyemediği şiddete daha fazla maruz kalmamak amaçlı boşanmak istediği için kırk yerinden bıçaklananını mı?

Tornavidayla delik deşik edilen yada boğazı testereyle kesilen bir başkasını mı?

Ve şiddetin; level'ı -seviyesi- az'ı- karar'ı- orta'sı- bir şeyi olmaz ama, öldürülmese bile dövülen- darp edilen- evinde sessiz sedasız dayak yiyen onlarca kadını mı?

Hangi kadını anlatalım?

***

Hani biz "terör" denince, bir tek etnik olanını algılıyoruz ya...

Bu gün Türkiye de en az üç tür terör var kanımca. Birincisi hepimizin iyi bildiği ve yeganedir zannettiği ( az önce bahsi geçen) etnik terör.

İkincisi "trafik terörü", üçüncüsü ise kadına kasteden "erkek terörü". Şimdi "bu da ne?” diyenler ve garipseyenler olacak da, yabancısı mıyız oysa?

Erkek terörünü yani şiddeti çoğumuz bildik. Yaşadık ve bildik de... Peki şimdi biz ne yapalım?

Oturup birbirimize nasıl dayak yediğimizi mi anlatalım? Oturup da, bir erkek tarafından dövülmenin... kafana, beline, gözüne aşağılık darbeler yemenin... bir tutam saçını birinin avuçlarında görmenin hissettirdiklerini mi yazalım...

Salyalı bir erkek yüzünün akla kazınmış iğrenç fotoğrafını mı ifşa edelim? Ve buna şahit olan çocuğumuzun beyninde hala tap tazecik durduğunu görebildiğimiz acıyı yeniden mi deşeleyelim?

Hayır, bir işe yaramaz. En iyisi beraberce oturup, toplumsal bir yaraya akıllıca çözümler düşünelim.

Mümkünse hep beraber!

***

Aklıma gelenler aşağıdakiler ilk etapta...

Öncelikle erkekler küçük yaşlardan itibaren eğitilebilir. Dini otoriteler vaaz ve söylemlerini bu yönde ısrarla artırabilir. 

Sanatçılar; (yüzü kırmızı mürekkepli- mor boyalı fotoğraf karelerinin modelliğini üstlenmek dışında) daha vurucu kampanyalarda rol alabilir.

Yasalar daha da caydırıcı olabilir. Her türlü afiş, gazete, dergi ilanlarıyla (burada yada inanıyorsa başka bir alemde) kendisine verilecek ceza ve yaptırımlar hatırlatılabilir. Ruhsatsız silahlar toplanabilir.

Toplum toptan tavır takınıp, bu tür erkeği dışlayabilir. İşverenler bu tür "adam(!)"lara iş vermeyebilir- işten atabilir yada aksine iyi erkeklerden övgüyle söz edilebilir.

Amacı- işi-  gücü olmayan erkeklerin bu yola başvuracağı düşünülürse, belki işsizlik engelleme politikaları gözden geçirilebilir. 

Bu tür erkeklere yönelik psikolojik tedaviler maddi manevi kolaylaştırılabilir ve ailelerin huzuru açısından gizli tutulabilir.

Psikolojik yardım şiddete maruz kalmış kadına ve şahit olmuş çocuğa da kesinlikle uygulanabilir.

***

Sonuç olarak mı?

Bir garip ölmüş diyeler,
Üç günden sonra duyalar,
Soğuk su ile yuyalar… 

Sonuç olarak ölen öldüğüyle kalıyor ama inşaat halindeki hastaneler yaşayanlar içindir.

Yolun hemen altındaki park yaşayanlar içindir. Yeni dikilmiş fidan yaşayanlar içindir. Vitaminler- proteinler- aşılar- ağrı kesiciler yaşayanlar içindir.

Ağrısız diş dolgusu haberi... saç dökülmesi önleme çareleri... uzun yaşama bilgileri yaşayanlar içindir.

Yeni kararlar- yeni önlemler- çıkarılması düşünülen yasalar ve bugüne- geleceğe dair ne varsa yaşayanlar içindir.

"Azrail"i erkek olan genç bir kadın için değil!
Yorum Yazın Tüm Yorumlar
Güvenlik
Galeri
Sayfanın tüm hakları Hatice OLGUN’a aittir. 2015 ©
ana sayfa | hakkımda | fotoğraf galerisi | çizimlerim | şiirler | haber & söyleşi | yazılarım | yazarlardan | Yorumlar | bana ulaşın KA İnternet Bilişim Teknolojileri Tic. Ltd. Şti.